2 Şubat 2010 Salı

ŞATO


kırkharamilerdeki 23.haraminin yaşantısının gerçekliğinin köşesine sıkışmış ufak böceklerinde yaşantısı olduğu,algıladığı ve dolayısıyla değer olarak aslında herşeyle aynı olduğu,ve hatta herşeyin değerinin toplamından da daha değerli olabileceği fikrini kabul etmeyen,reddeden,boşluğu hissetmeye çalışırken çıldırmış her köstekli saat taşıyan tavşan gibi öksüren,öksürdükçe karşısındakine bağdemciklerinden bir parça hediye eden,giden dostlarının ardından bakarken ağlamak yerine,bıraktığı ayak izlerinin içinde kıvrılıp uyumaya çalışan,huzur bulan,ısınan,ısındıkça tükürüklenmiş rakı şişesi kapağına göbek attıran her alkolsever gibi sokakta buz gibi betona 2 kere düşünmeden oturupta arkadaşının bardağından 2 yudum alıpta dirseğinin kenarıyla sildikten sonra dostuna geri veren ve buz gibi bi şatoyu kurutma makinasıyla ısıtmaya çalışan bizler gibi,sen,ben,biz,onlar..

hepimiz.

vardıkmı?

peki yola çıktıkmı?

2 yorum: